IQNA

İnsanı tanımak için beşer aklının vahiye ihtiyacı vardır

15:59 - May 06, 2023
Haber kodu: 3480189
İmam Humeyni Araştırma Enstitüsü öğretim üyesi aklın insanın tüm ihtiyaçlarına cevap veremediğini ve vahiye ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Hüccetül İslam Velmüslimin Mustafa Kerimi, Kum’da düzenlenen bilimsel bir toplantıda Kur’an-ı Kerim’in kapsamlılığı konusunda açıklamlarda bulundu. Özet metin şöyledir:

Kur’an-ı Kerim, risaletinin dışında kalan ve aklın anladığı konulara girmemesi gerektiği zannedilebilir, fakat Kur’an onu ikinci dereceden bir mesele olarak beyan eder.

Galileo, Batı’dan alınan ve Hıristiyan Batı’nın eserlerinden tercüme edilen insanın din beklentisinin yetersizliğini ilk olarak gündeme getiren kişiydi. Hristiyanlığın güneş merkezciliği görüşüne aykırı olan dünya merkezli bir teori önerdiğinde  yargılandı. Galileo hem dindar olmak hem de bilim insanı gibi bir hayat yaşamak istiyordu, bu yüzden bir çözüm bularak dedi ki: Hristiyan Mukaddes Kitabı’ndan (İncil) ne bekliyoruz? Kendisi cevap vererek; dinin bilimsel sorunları çözmesini beklemediğini ifade etti.

Akla yardımcı olan vahiy

Dinden beklentileri olanlar vahiy ve dinin, bizim özel ihtiyaçlarımıza cevap vermek için geldiğini bir şeyi yapmaktan veya anlamaktan aciz kaldığımızda vahyin bize yardımcı olabileceğine inanıyorlar. Bu yüzden akıl alanını bilirsek o zaman vahiyin kapsamı da belirlenmiş olacaktır.

Bu grup, örneğin 100 temel insan ihtiyacı tespit edilip, bunların 60’ına insanlar tarafından cevap verilebiliyorsa, geri kalanının vahiy aleminde olduğunu söylüyor. Sonuç olarak bilimin insani meselelerde yardımcı olabileceğini söyleyerek dine ihtiyaçları olmadığını dile getiriyorlar. Aynı şekilde hükümet meselelerinde de dine ihtiyacımız olmadığını söylüyorlar.

Bunlara eleştirel bir gözle bakarak, dinin sadece uygulamalarını ve sonuçlarını görmemiz gerektiğini kim söyledi diye sorabiliriz. Dini metinlere müracaat etmede en önemli faktör hakikat arayışıdır. Kur’an-ı Kerim insanlara eğer bu yola girerlerse sonsuz saadet ve refaha sahip olacaklarını girmezler ise sonsuz sefalet yaşayacaklarını söyler.

İnsan aklı tek başına beşeri tanıyamaz

Beşeri bilgi ile insanın tanınabileceği söylenmiştir. Fakat durum hiç de böyle değildir çünkü Ku’ran açıkça şöyle buyurmuştur:  “Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: “Ruh rabbimin emrindendir ve size pek az bilgi verilmiştir.” (İsrâ:85)

Deneysel antropologlar insanı ne kadar çok incelerlerse cehaletlerinin de o kadar arttığı söylemişlerdir.

İnsan en aşağı mertebelerden en üst mertebelere yükselebilir ve bu bizim aklımızla anlaşılamaz. İnsanın ihtiyacını anlamak için Kur’an metnine müracaat etmekten başka çare yoktur. İnsan aklının insanların taleplerine verdiği cevapların bir kısmı doğru değildir.

Din alemini tanımak için dine başvurmak gerekir

İnsanın dinden beklentisi sadece dinin alanını tanımlayamaz. İkinci olarak dine müracaat etmek elimizi kolumuzu bağlamaz. Din alanını keşfederken dine başvurmalıyız.

4138157

captcha