IQNA

Kudret talep eden insanlar İlâhi nuru alamazlar

9:42 - April 04, 2023
Haber kodu: 3479799
Dünyevi güç, servet, makam, şöhret için herşeyini feda eden insan İlâhi nurdan yararlanamaz. Yalan dolan, aldatma ve nifak içinde olan insanın hayatı karanlıktır. Bin kere de Kur’an okusa aydınlanması mümkün olamaz.

Hüccetül islam Velmüslimin Muhammed Suruş Mahlati Seher duasında İlâhi nurdan yararlanmanın şartları hakkında bazı konulara değinmiştir. Özet metin şöyledir:

Seher duasının bir bölümünü okuyoruz: “Allah’ım, senden nurunu en parlak haliyle bana vermeni isterim ve senin nurunun tamamı nurludur. “ Burada ilk olarak nurdan ikinci olarak İlâhi nurdan ve üçüncü olarak Allah’tan nur isteyen insanın ne anlama geldiği ve arzusunun ne olduğu konusudur.

 Nur kavramı hepimiz için açık bir kavramdır. Bilim adamları tarafından genellikle başka gerçekleri ortaya çıkaran kendiliğinden apaçık olan bir gerçek olarak tanımlanır.

Allame Tabatabai El Mizan tefsirinde nurun anlamı hakkında şöyle söyler: fakirlere yardım etmek, namazda eğilip kalkmak, zekat vermek.. vb. yaptığımız amellerin zahiri vardır. Biz amelin zahirini nur olarak kabul edemeyiz. Her amelin insanın kalbi ve ruhu üzerinde tesiri olduğu söylenebilir ve bu tesir nur olarak yorumlanır.

Farklı insanlarda amellerin nuraniyetinin farkı

İnsanların amelleri bir olmakla birlikte kalplerinde bıraktığı etkileri farklıdır. Bazen insanın kalbinde bir nur ve aydınlanma oluşur bazen ise oluşmaz. Görünüşte bu amellerin beyanında hiçbir fark yoktur.

Bakara suresinin 257. ayetine göre bazı insanlar nurdan uzaklaşarak karanlığa doğru gittiklerinden dolayı hayatları kararır.

“Allah iman edenlerin velisidir; onları karanlıktan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin velileri ise sahte tantılardır; onları aydınlıktan çıkarıp karanlığa sokarlar.”

Seher duasında nur kelimesi kemalat, iyilikler ve mükemmellik ile ilgilidir. Allame Tabatabai, Allah’ın nurunun yeri, göğü, tüm yarattıklarını kapsadığını söyler. Bu arada O’nun müminlere verdiği özel bir nuru vardır. Bu nur, onları salih amellerde bulunmaya ve doğruyu anlamaya yönlendirir. Bu nur marifet nurudur.

Sonuç olarak insan bu nurun hakikatından nasıl yararlanabilir ve aydınlanabilir? Nûr suresi 35. ayetinde şöyle buyuruluyor: “Allah nûruna dilediğini kavuşturur” peki bu nurun verilmesinin bir kriteri yok mudur?

Zemin hazırlanmadan ilâhi nur almak mümkün değildir

İnsanoğlunun İlâhi nuru alması için kendi içinde bir zemin hazırlaması gerekir. Örneğin bir lambanın yanabilmesi için bir güç kaynağına bağlı olması ve lambanın kendisinin de sağlam olması gerekir.

Dünya peşinden koşan ve bu yolda herşeyini feda eden insan kendi içinde sorunları olduğu için İlâhi nurdan istifade edemez. Yalan, aldatma ve nifaka alışmış bir insan karanlık bir ruha sahiptir ve Kur’an’ı bin kere okumasına rağmen aydınlanamaz.

İnsan kalbini kin ve ahlâki çirkinliklerden, haset ve şüphelerden ne kadar arındırırsa, o kadar kendini ilahî nur almaya hazırlamıştır.

Allah, insanın kemâlinin temeli olan fıtrî nura kendi nurunu katar. Kendini fıtrî nurdan mahrum bırakan ne kadar  Kur’an okusa dua etsede sorununu çözemez.

4047636

captcha