BAE’de bulunan ‘İbrahimi Dinler Evi’nin arka planı

İbrahimi Dinler Evi tek tanrılı dinlerin takipçilerini birbirine yakınlaştırmak amacıyla BAE’de kurulduğu iddiasına rağmen birçoğu, bu merkezin kurulmasındaki asıl amacın, Siyonist rejimin Arap-İslam toplumunda normalleşmesi, kabulü ve uyumu için zemin hazırlamak olduğuna inanıyor.

El Şuruk sitesinin haberine göre, aslında birçok insan bu merkezin Siyonistler açısından arka planından haberdar değil. Örneğin Siyonistlerin Arap-İslam toplumuyla bütünleşme ve Siyonist rejimin saldırgan imajını Arap ve Müslüman kamuoyu nezdinde ortadan kaldırma konusundaki tarihsel arzularından bahsedebiliriz. İşgalci rejim kuruluşundan bu yana çeşitli yollardan hedefi izliyor.

İbrahimi Dinler Evi’nin kurulma amacı hoşgörü değerlerini yaymak ve dinler arasında bir arada yaşama ilkesinin devamını sağlamaksa, hiç kimse bu insani amaca karşı değil, çünkü bu hedefler yüksek İslami değerler arasındadır.

Hal böyleyken görünen o ki bu merkezin amacı, Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirmenin yanı sıra, İslam’ın toplumsal ve siyasal hayatta ötekileştirilmesi ve genel olarak dinle mücadele edilmesidir.

İslam toplumlarında yüzyıllardır farklı din takipçileri birarada yaşamıştır. Bu birlikteliğin temelleri İslami öğretilerde de bulunmaktadır.

Diğer yandan bu merkezin kurucularının din ile siyaseti birbirinden ayırmanın gerekliliğine sürekli vurgu yapması ve Siyonist rejimi kabul etmesi, bu konuda pek çok şüphe uyandırmaktadır.

Siyonist rejimin Kudüs’ü Yahudileştirme çabaları, Müslümanlara ve Hristiyanlara karşı geniş kısıtlamalar getirme girişimi, bu işgalci rejimin dinlerin bir arada yaşaması konusundaki gerçek yüzünü göstermektedir.

İbrahimi Dinler Evi kurucuları, eğer bu merkezin kuruluş amacı konusundaki iddialarında samimi iseler, Sitonistlerin işgal altındaki Kudüs ve Filistin’de Müslümanlara, Hristiyanlara ve dünyada İslamofobiyi yaymaya yönelik tutumlarına net bir şekilde açıklık getirilmelidir.

Aksi takdirde, bu merkezin kurulması, bölgedeki Siyonist rejimin ve dünya Müslüman kamuoyu ile ilişkilerin normalleşmesi ve bütünleşmesi yolunda bir başka adım olarak değerlendirilebilir.

4127911